Okulların açılmasına sayılı günler kala, hem anne ve babaların hem de çocukların heyecanı başladı. Ancak özellikle bazı çocuklarda bu dönem, heyecanın da ötesine geçecek düzeyde strese ve bazı kaygılara neden olabiliyor. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Funda Gümüştaş, ebeveynlerin küçük yaşlardan itibaren çocuklarını gözlemlemelerinin, sosyal ortamlara kademeli şekilde katılımlarını sağlamalarının çok değerli olduğunu vurguluyor.
Okula dönüş dönemlerinde her sınıftan çocukta kaygılar görülebilirken özellikle ilkokul 1. sınıfa yeni başlayanlarda kaygıya daha sık rastlanır. Her ne kadar anasınıfı eğitimi almış olsalar dahi ilkokul 1. sınıf çocukların kuralları daha belirgin bir düzene başlangıç yaptıkları ilk yıldır. Okuma yazma, aritmetik becerilerinin daha yoğun öğretildiği, ödevlendirmelerin daha düzenli yapıldığı, okuma yazmayı sökmesi gibi çevresindekilerin beklentilerini çocuğun fark ettiği bir dönemdir. Ayrıca, ilkokul 1. sınıfa başlayacak çocuklarda anneden ayrılma kaygısı ile sık karşılaşılır. Çocukların “okulda yalnız kalacakları, ebeveynlerinin gelip kendilerini almayacakları” şeklinde olumsuz, kaygı uyandıran düşünceleri olur. Bu nedenle ebeveynler çocuklarını okula götürmekte zorluk çekebilir, okulun bahçesinde, sınıf önünde çocuğunun çıkmasını beklemek durumunda kalabilirler. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Funda Gümüştaş, okula yeni başlayan çocuklarda oluşan kaygı düzeyindeki artışı kontrol edebilmek için önerilerde bulundu.
Öğretmeniyle tanıştırın ve birlikte okulu gezin
Okul açılmadan önce çocuğunuzu öğretmeniyle tanıştırın. Birlikte okulu gezin, bir gününün okulda nasıl geçeceğini anlatın ve okulda ne kadar süre kalacağına dair onunla sohbet edin. Böylece çocuğunuzun zihnindeki belirsizlikleri azaltmasına destek olurken, kaygılarının gelişimini engelleyebilir veya boyutunu azaltabilirsiniz.
İş birliğini önemseyin
Okula dönüşte öğretmen ile iş birliğinizin çok önemli olduğunu unutmayın. Bu noktada çocuğunuzun okula alışması için acele etmeyin. Zorluk yaşadığı durumlara karşı anlayış gösterin.
İlk zamanlar gerekirse okulda bekleyin
Okulun ilk günlerinde ihtiyaç halinde okulda bekleyin. Ancak bu bekleyişin yerini ve süresini tamamen çocuğun kontrolüne bırakmayın. Kaygısıyla ufak ufak yüzleşme çalışmaları yaparak ona yardımcı olun.
Sosyalleşme fırsatlarını destekleyin
Sosyal fobi diye adlandırdığımız sosyal ortamlarda eleştirilme, dalga geçilme, rezil olma kaygısının da en sık görüldüğü yaşlar lise başlangıç yaşlarıdır. Bu nedenle çocuğunuz ilkokul, ortaokul dönemlerinden itibaren sessiz ve çekingense veya daha sonradan içe kapanmaya başlamışsa, liseye geçmeden önce bir çocuk ergen ve psikiyatri uzmanına başvurmakta fayda olur. Öyle ki, tedavi edilmemiş sosyal fobiye okul fobisi de eklenir ve giderek ağırlaşırsa bu tablo okul reddine kadar gidebilir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı